27 Ekim 2010 Çarşamba

Kedi olmak varmis

Su uyku keyfi uzmanina bakar misiniz?



Bu kedilerin hayatlarini gordukce, annemin bize soyledigi bir lafini hatirliyorum; hayatta kedi olmak varmis, ama Pinar'la Tugrul'un evinde!:)



Bu arada arkadaki beyaz giysi dolabinin ortusunun geldigi hale bakar misiniz? Bu dolap bir zamanlar gayet guzeldi, sonra Payam ve Darma bu eve geldiler, gerisi malum...

21 Ekim 2010 Perşembe

Harup Macerasi- Pekmez yapimi -2

Gecen hafta sonu pekmez isini tatliya bagladik. Sabah erkenden Yuksel teyze Ece ile geldi. Kazanlari zaten gunler oncesinden almistik. Burada dugunlerde, cenazelerde buyuk kazanlarda yemek ozellikle de keskek pisiyor. Tabi odun atesinde. Is lekesini kolayca cikarmak icin bulduklari bir yontem, kazanin disini deterjan ile sivamak. Sonrasinda sicak su ile yikaninca kolayca cikiyormus. Yikama kisminda onca deterjanin kullanimi hic icimize sinmedi ama ne yapacagimizi da bilemedik. Gunun sonunda odun atesi kullanma fikrinin o kadar da zor olmadigi ve ara ara yapacagimizi dusununce, kendimize bir kazan almanin daha iyi olacagina karar verdik. Bizim icin disinin kararmasi nasilsa problem olmayacak.

Konumuza devam edersek, ilk is olarak Yuksel teyze kazanin disini deterjanla, deterjani su ile islatarak kapladi.



O arada odun atesini baslatmistik. Yagmurlardan biraz islanmisti odunlar ama problem olmadi. Kazani atesin ustune koyup, acele acele bidondan harup suyunu kazana bosaltmaya basladik. Kazani yeni, alttan ates harli bir sekilde yaniyor, kazanin dibini yakmaktan korktuk.



Kazanin icindeki suyun kaynamaya baslamasi 5 dakika bile surmedi desem? Inanilmaz! Eger elimizde olsaydi, kalin ve uzun dallar Yuksel teyzenin tercihi ama elimizde bu tanima uyan odun pek azdi. O yuzden sik sik gidip atesin altini kontrol etmemiz gerekti gun boyu.



Kazandaki koyu kahverengi seviyeye dikkat! Icine harup suyunu bosalttigimizda, seviye oradaydi. Buna daha sonra tekrar donecegiz!:)

Ilk basta koyu bir kopuk olustu. Recel yaparken kopuklerin toplandigini biliyorum. Ama pekmezde kimseden bu konuda birsey duymamistim. Sonucta toplamaya karar verdik. Bu isi daha once yapmis olanlara soracagimiz ilk soru bu. Kaynama saatler suruyor. Gidip gelip karistirdik, altinin atesini kontrol ettik. Ha, bu arada soylemeyi unuttum. Kazan kaynamaya baslarken daha yagmur atistirmaya baslamisti. Kosturup poseidon ve windguru'dan son durumu kontrol ettim. Aaaaah! Korkunc yagmurlar geliyordu. Peki peki, biliyorduk boyle olacagini ama elden ne gelir. Haruplar gunler oncesinden islanmis, biraksak fermentasyon baslayacak, kokacak, vs. El mahkum o gun yapacaktik. Eldeki ondulinlerle fotografini cekemedigim bir duzenek kurduk, kazanin ustune gecici cati yaptik. Tabi onun altinda nasil bir is icinde kaldigimizi tahmin edersiniz. Ust bas oyle bir koktu ki gunun sonunda! Bunlar isin zamanlama hatalari. Bu is bundan 1 ay once gayet rahat bir sekilde yapilabilirdi. Bu da bize bir ders olsun deyip durduk Tugrul'la. Her neyse, sonucta sabah 9:30'da baslayan kaynatma operasyonu saat 5:00 itibariyle sona erdi. Biraz panikten, biraz da sogudukca daha da yogunlasir diyerek erken indirdik galiba. Bu sefer de kivam bence biraz civik oldu. Tugrul benimle ayni fikirde degil ama bunun sebebi yeniden o atesi yakmamak olabilir mi bilmem!:) Bunca islemden sonra cika cika ne kadar mi pekmez cikti? Bir duduklu, bir orta boy, bir de kucucuk celik tencere dolusu kadar:



Tekrar ustteki fotografa bakarak kazanin ilk bastaki seviyesini hatirlamanizi oneririm.

Ertesi gun soguyunca, kavanozlara doldurdum. Burada da bir sorum var bilenlere. Tencerelerin dibine harubun unu çökmüş. Bunu sikmak tabi ki mumkun ama dogrusu her sikista miktar daha azaliyor. Lezzetine baktik, gayet guzel, bu seferki boyle olsun, baska turlu yapiliyorsa ogreniriz sonraki deneme icin dedik.

Iste gunler suren harup pekmezi sagamizin sonuna geldik. Biz erdik muradimiza, darisi her isteyenin basina...

20 Ekim 2010 Çarşamba

Harup Macerasi- Pekmez yapimi -1

Gecen hafta basi haruptan pekmez yapmak icin kollari sivadik. Iyiki de sivamisiz, ne zor ismis! Once harup unlarini islattik. Aklimizdaki, pekmez icin ayirdigimiz tum unlari islatmakti. Ama islatmaya baslayinca bunun pek mumkun olmayacagi ortaya cikti. Bir cuval harup ununu islatmak icin kocamaaan iki bidon bulduk. Yarisina kadar un koyup, ustunu su ile tamamladik. Bir hafta kadar un cuvallarda bekledigi icin, tas gibi olmustu, bidona koymak icin parcalamak biraz zaman aldi. Herhalde hemen yapsaydik daha iyi olabilirdi.

Ustune suyu ekleyince o derin bidonlarda karistirmak icin yeterince uzun ne olabilir diye dusunmeye basladik. Tugrul, kalin bir kargi kesti. Guzelce yikadik. Cok da guzel gorevini yapti. Ilk basta su ile unun birbirine karismasini saglamak gerci epey zor oldu. Aslinda, unun bidona girecek miktarini kestirebilsek, su ile birlikte karistirarak bidona koymak isleri epey kolaylastirir. Neyse, guzelce karistirdiktan sonra, bidonun kapagini kapadik ve aklimiza estikce gidip gelip karistirdik. Aslinda 1-2 gun bekletmek yeterliymis ama, yagmurlar zamansiz yaginca, 3 gun beklemis oldu. Baktik, yagmurlar bir kac gun daha devam edecek, islatilmis unlari sikarak suyunu cikarmak icin hazirliklari yaptik. Keci boynuzlarini toplama bu asamanin yaninda pek kolay kaldi! Bileklerimiz koptu, kullandigimiz kac tane bez torba yirtildi! Aksam 4:30 gibi basladigimiz bu isi saat 9:30'da ilk bidonun dibini gordugumuz vakit bitirdik. Ikinci bidona devam etmek mumkun degildi o saatte ve yorgunlukla. Ikinci bidonun ustundeki suyu alarak, kalani icin baska bir yontem uygulamak gerektigine karar verdik. Elimizde 80x120 cm. boyutlarinda dikdortgen ortuler vardi. Ikinci bidonun icindekileri Yuksel teyzenin kazanina bosalttik. Ortuleri bidon agzina bagladik. Kazandan islak harubun yarisini bir ortuye, kalanini diger ortuye doktuk. Gece boyunca aktigi kadar aksin dedik. Sabah baktigimizda bidonun dibinde bir karis bile olmayan su sizdigini farkettik hayal kirikligi icinde. Ortuleri bidonun agzindan alip, icindekilerle toparlak yapip ustune de cok agir bir tas koyduk. Ara ara, icindekileri biraz bosaltip, torbayi ufaltip, tasi tekrar yerlestirdik. Itiraf edeyim cok bir sey cikaramadik. Ama ikimizde de tekrar elimizde sikma enerji ve istegi yoktu, oldugu kadar diyip bu asamada biraktik suyunu cikarma islemini. O gun ara ara yagan yagmurlar kazanlarda kaynatmamiza izin vermedi ama sagolsun Yuksel teyzenin onerisi ile -ki ne kadar yerinde oldugunu sonradan gorduk- BBQ'de kucuk bir odun atesi yakip ustunde, ufak bir tencerede deneme kaynatmasi yaptik. Ilk denemede elde ettigimiz pekmez degil, harup sekerlemesi/macunu kivaminda idi!:) Sanirim cay kasiklarina sarip sarip yemekten baska bir care yok!



Ikinci denemede sonuc daha iyiydi. Gerci onun kivami da tapek (tahin-pekmez) kivami oldu! Aksam yemekte tatli niyetine tapek yapip tadini cikara cikara yedik.

Neden bilemem ama rengi koyu kahve oldu. Bizdeki pekmezler genelde siyaha yakin bir ton. Bu isi daha once yapmis bir tanidik yakinda Datca'ya geliyor. Onunla bir konusmakta fayda var.

16 Ekim 2010 Cumartesi

Haruptan un yapalim


Harup unu dedigimiz sey aslinda kucuk kucuk kirilmis keciboynuzlari. Degirmende kirilirken, cekirdegi ile birlikte kiriliyor. O yuzden icinde bazen butun olarak cekirdekler cikabiliyor. Bunlari elemeden kullanmanin, hem bizim hem de gelen misafirlerimizin dis sagligi icin tehlikeli sonuclar dogurabilecegini farkettik!;) Yuksel teyzeden kocaman kocaman siniler, tepsiler aldik. Ustlerine serdik. Bir kac gun ara ara karistirarak kurumasini bekledik. Bu yapilmazsa, unlar boceklenebiliyor, koku yapabiliyormus.

Elerken, un eleginden biraz daha buyuk gozenekli bir elegi tercih ettik. Biraz daha "disli" oldu unumuz ama kekte ya da kurabiyede farkedilecek bir durum yaratmadi. Evet evet, hem kurabiyesini hem de kekini denedim!:)

Bu konuyla ilgili son bir yorumum harup kokusu ile ilgili olacak. Tarhana yapanlar, ya da yapilirken o ortamda bulunanlar, tarhana kokusu ile sarsilirlar!;) Dogrusu keciboynuzu cok daha hos bir koku olmasina ragmen, bizim pergolede tutunca, 2 gun boyunca gece gunduz o kokuyu solumak biraz yordu bizi! Cuvallari degirmenden eve getirdikten sonra arabadan 2-3 saat indiremedik. Indirdigimizde koku oyle bir sinmisti ki, aradan gecen haftalar boyunca arabimiza binen herkes soyle veya boyle bir yorumda bulundu!:) Eh, o kadarcik kusur kadi kizinda da olur derler!